America going back!
10 Ekim 2021
İsrail’de 12 yıllık Netanyahu iktidarı geçtiğimiz günlerde resmen sona erdi.
Yıllardır belli aralıklarla tekrar eden katliamlarla bir nefret objesi haline dönüşen Netanyahu artık yok!
Bu değişim “apolitik özgürlük” adı altında sokulduğumuz bilinçsizlik girdabını bir kez daha ve tüm çıplaklığıyla ortaya çıkardı.
***
“Netanyahu hükümet kuramıyor” haberlerinin ardından başlayan sevinç çığlıkları postmodern biçimde twitlerimize, paylaşımlarımıza ve WhatsApp gruplarımıza yansıdı.
Hemen ardından Naftali Bennett’in Başbakanlığı ve dolayısıyla Benyamin Netanyahu’nun gidişi kesinleştiğinde sevinç çığlıkları yerini zafer naralarına bıraktı.
Pekâlâ, bu düzeyde ilgilendiğimiz bir değişimde gidenin yerine geleni de merak etmemiz gerekmez miydi?
Etmedik!
İlginçtir; Böylesi hareketli günler yaşanırken ve bizler konuyla bu denli alakadar olurken İsrail’in yeni Başbakanını neredeyse hiç araştırmadık!
***
Başbakan değişiminin gerçekleştiği günü de dahil ederek geriye doğru 2 haftalık arama motoru istatistikleri İsrail’in yeni Başbakanı Naftali Bennett isminin günlük arama hacminin 5 bini geçmediğini gösteriyor.
Bu sayı Türkiye’de yaşayan Yahudi vatandaşların nüfusunun bile 4’te birine karşılık geliyor.
Diğer bir deyişle reyting kötüsü bir yaz dizisinden daha az bir aramadan söz ediyoruz.
Biliyor musunuz? “Resimli iyi geceler mesajları” kelimesinin günlük arama hacmi 50 binin üzerinde!
Özetle ilk kıblemiz temelinde hassas damarımız olarak niteleyebileceğimiz bir konuda İsrail’de yeni döneme gidilirken değişimin başrolündeki ismi merak dahi etmeden iktidar değişikliğini kutladık.
***
Kısaca aktarmak isterim;
Kaldı ki “Netanyahu” imzalı katliamlara dair haber bültenlerinde kulağımıza çalınan cümleleri hatırlayalım:
“Anketlerde oy kaybı görülen Netanyahu…”
“Aşırı sağ taraftarlara göz kırpmak için…”
Vs…
Yani Netanyahu yıllardır gerçekleştirdiği katliamlarla esasen bu ismin temsil ettiği ekolün taraftarlarına göz kırpıyordu!
Devam edelim;
Son sözü İsrail’in yeni Başbakanı söylesin:
“Çok Arap öldürdüm. Bence bunda hiç sorun yok...”
***
Şimdi elimizdeki verileri sevinç çığlıklarımızla birleştirelim;
Trajikomik değil mi?
***
Peşinen söylemeliyim ki konu bu iki ismin kıyası değil. Olmamalı da.
Aksine konu biziz!
İlgi alanlarımızın bile etrafından dolanıyoruz. Fikir üretmek bir kenara aramayı, araştırmayı bile terk ettik.
Bahse konu kitlenin apolitik olmak ya da hissetmek noktasında irade sahibi olanlar olmadığını da eklemeliyim. Elbette bu bir tercih;
Ve elbette pandemi süreci ile yaşadığımız tedirginlik, kayıplarımız, ekonomik problemler gibi birçok öncelikli gündemimiz oldu.
Dikkat çekmek istediğim ise "Bir konu ile ilgilendiğimizi iddia edip bilgi sahibi olmaktan kaçınma hali"
***.
Ve son olarak kendimize cevapları içinde saklı olan bazı sorular yöneltelim;
Dünya böylesi hareketli bir dönemden geçerken etrafımızda olup bitenleri sadece başlıklar üzerinden değerlendirecek kadar apolitik mi olmalıyız?
Başkalarının bizim yerimize düşünmesini bekleyerek yaşadığımız bir hayatın sonlarına yaklaştığımızda geriye dönüp gururla bakmaya cesaretimiz olacak mı?
10 Ekim 2021
28 Eylül 2021
24 Ağustos 2021
11 Ağustos 2021
01 Ağustos 2021